21 Eylül 2010 Salı

44 INSIDER SECRETS THAT WILL GET YOU HIRED


Bu sefer bir kendine yardım kitabıyla karşınızdayım. Krizin dibine vurduğumuz şu günlerde; işsizlik cumhuriyet tarihinin en yüksek oranlarına ulaşmış durumda. Bu blogun yazarı da 6 aylık bir işsizlik sürecini heniz tamamlamış bir kişizade. Bir yıl önceki iş arama sürecimde sipariş edip, tam iş bulduğum sırada elime ulaştığından, pek okumadığım bu kitap, son dönem iş arama süreçlerimdeki başucu kitaplarımdan biri oldu. Kitabı www.amazon.com dan temin edebilirsiniz.Cevabını bulmaya çalıştığım birçok soruya cevap buldum ve gerçekten ufkum açıldı. Bu yüzden keşke türkçe ye çevrilse de herkes faydalansa dediğim kitaplardan biriydi. Adı “44 Insider Secrets That Will Get you Hired”, yazarı Cynthia Shapiro. Shapiro yıllarca büyük şirketlerde insan kaynakları alanında çalışmış fevkalade yetkin bir uzman. Bir süre sonra kendi işini kurarak adaylara iş bulmalarında yardımcı olacak bir “career re..” hizmeti veren bir şirket kuruyor ve bu kitap da işte bu deneyimlerden şekilleniyor.

Kitap iş arama, görüşme süreçlerine ilişkin bildiğiniz bir çok şeyi tersyüz ediyor. Hemen aklıma gelenler;
Özgeçmişiniz (Shapiro, Resume ifadesini kullanıyor kitap boyunca) bir kişisel geçmiş kaydı değil bir ilandır.
Özgeçmişiniz üzerinde yalan söyleyebilirsiniz. Belirli limitler dahilinde tabii.3 ila 6 aylık kısa bir iş deneyimi ardından uzun süreli bir iş arama sürecini belirtmemek en iyisi. Boşluk bırakın ve uygun bir açıklama düşünün.
“Stop playing resume roulette.” Bunu çeviremeyeceğim ancak bugünkü iş arama süreçleri gözönüne alındığında belki de en önemli bilgi bu. Onun için açıklamak istiyorum. İşe girip giremeyeceğinize bir bilgisayar karar veriyor. Bu durumun bizim ülkemiz için de geçerli olduğunun kanıtı burada (Bkz. http://www.yenibiris.com/KariyerKilavuzu/Oku.aspx?ArticleID=7041 ) Ayrıca şahsi bir deneyimimi paylaşayım. Bir danışmanlık firmasına görüşmeye gittiğimde sordum ‘Bir makina mühendisliği ilanına kaç kişi başvuruyor’ diye. 300-350 kişi başvuruyormuş ki bu firma ismi gizli tutulan, sadece iş tanımı yapılan bir danışmanlık firması ilanı için söylenen rakam. Bir ön muhasebe pozisyonu için 1000-1200 kişi başvuruyormuş. Gözde, ismi bilinen bir şirket ilanı için herhalde bu rakamı ikiyle çarpabiliriz. Dolayısıyla bir insan kaynakları yetkilisi karşısına gelen kişiyi, özgeçmişi hep elemeye çalışıyor. Bunun da en etkili yolu bilgisayar programları kullanmak. Anahtar kelimeler aracılığıyla aday sayısını 50-60 a düşürüyorlar. Bu aranan anahtar kelimeler de iş ilanında belirtilen kelimeler oluyor çoğunlukla.
Bir insan kaynakları yetkilisi ortalama olarak bir CV ye bakmak için üç saniye ayırıyor. Evet yanlış duymadınız tam tamına üç saniye. Araştırmalarla ortaya konan birşey bu. Dolayısıyla CV nizi tek sayfaya indirin.
“Professional references are useless” Sakın çalıştığınız şirketten hele de yabancı bir şirketse size kötü referans verecekler diye korkmayın. Bir başka firma onları referans istemek için aradığında verebilecekleri tek bilgi, orda hangi pozisyonda ve hangi tarihler arasında çalıştığınız. Eğer kötü referans olabilecek bir şey söylerlerse adayın dava açma hakkı var ve ABD de çok sıkı yasalar var bununla ilgili. “Yaa Türkiye de böyle yasalar yok ki” dediğinizi duyar gibiyim. Bence Türkiye deki yabancı şirketler de aynı kurala burda da uyuyorlar. Kurumsal olma çabasındaki türk şirketleri de. Bunun bir başka anlamı “Your experience is yours” yani o şirkette edindiğiniz deneyimi siz istediğiniz gibi anlatabilirsiniz…Bunu kontrol etme şansları yok.
“Dont ever admit that you are fired”(Asla kovulduğunuzu itiraf etmeyin) Piyasa şartları ne kadar kötü olursa olsun iyi bir elemana bir şirkette her zaman yer vardır.Bazı insan kaynakları sitelerinde bunu söylemenizde sakınca olmadığını, söylemeniz gerektiğini tavsiye eden yazılar, şirketlerin İnsan kaynakları müdürleri tarafından başlatılmış bir kampanyadır. Yemeyin.Bunu yapıyorlar çünkü başka türlü öğrenme şansları yok. (Bkz. önceki madde)
“Quitting Your Job is kiss of death” Jeff işinden memnun değildi ve daha rahat iş arayabilmek için işinden ayrılıp tüm zamanını iş aramaya verdi 6 ay sonra eski işinden daha kötü bir pozisyonda ve daha düşük bir maaşa iş bulabildi. John’ unsa işten çıkma lüksü yoktu ve haftasonları iş aradı. Birkaç hafta sonra eski işinden daha yüksek maaşa daha iyi bir posizyonda iş buldu. Çünkü insan kaynakları yetkilileri diğer şirketlerin ilgilendiği adaylarla daha çok ilgilenirler. Başka bir şirketten çalabilecekleri adam her zaman daha değerlidir onlar için.
Adayların yaptığı en büyük hatalardan biri görüşme sırasında sadece kendilerine odaklanmak görüşmeyi yapan kişiyle insani bir bağ kurmamaktır. Görüşme sonrasında insan kaynakları yetkilisi, o odada sanki olmadığını, tuhaf bir yabancının gelip kendisi hakkında asabi jestlerle birtakım bilgileri havladığını (aynen ifade bu), kendilerini olabilecek en zor şekilde satmaya çalıştığını hissederler. Son olarak beşinci bölümden bahsetmek istiyorum. You are hired. Now what? bu bölümde son derece önemli. İşe alındıktan sonra o işte tutunabilmek için neler yapmanız gerektiğini anlatıyor. Shapiro’nun “Corporate Condifential” adında, bir şirkette yükselmek , kovulmamak için neler yapmak gerektiğini anlatan kitabı da muhtemelen bu bölümden evrilen elli önemli sır veriyor. Bu kitabı da tavsiye ediyorum.Umarım yararlı olmuştur verdiğim bilgiler. Tüm işsiz arkadaşlara kolaylıklar diliyorum.Sinirlerinizi sağlam tutun.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder