21 Eylül 2010 Salı

İYİ NİYETLİ BİR ÇABA


Vapurda terkedilmiş bir gazete parçasından öğrendiğim bir kitap eleştiri ifadesi bu. Şansıma birisi radikal kitap ekini oturduğum yerde bırakmıştı bende okudum. Orta sayfalarda bir yerde Cem Şancı”nın son kitabı için yazar, iyi niyetli bir çaba demek isterdim ama maalesef değil diyerek kitap hakkındaki görüşlerini özetliyordu.

Oysa ki ben Alper Canıgüz’ün Gizliajans kitabı için rahatlıkla bu ifadeyi kullanabilirim. Hatta vaadettiklerinin ötesini başardığını düşünüyorum. Ancak Canıgüz ün şanssızlığı İ.Oktay Anar ve Orhan Pamuk gibi efsaneleşmiş, edebi ödülleri bir bir toplamış, yazarlarla aynı yayınevinden kitabını çıkarması. Birçoklarına şans gibi görünebilecek bu durum aslında okuyucudaki edebi beklentiyi yükseltmesi açısından aleyhinize olabiliyor.
Eski bir reklam yazarı olan Alper Canıgüz, Kaan Sezyum gibi karikatür dünyasından göndermelerle psiko absürd komedi gibi nitelemelerle zaten işin mizah tarafında olduğunun altını çiziyor ancak okur mizahla harmanlanmış bir edebi tat bekliyor. Hevesi kursağında kalan okurun elinde kalan daha çok “dedi al yazmalım selvi boylum” gibi hoş göndermeler, temiz, yanlışsız bir dil
oluyor. Kurgu adına değerlendirdiğimizde ise Alper Canıgüz’ün kitabın sonuna doğru özellikle fevkalade işin hakkını verdiğini, hamur gibi bir o yana bir bu yana savurduğu öyküsüyle, kurguya hakim olduğu her halinden belli oluyor.
Canıgüz yazarlık adına yaptığı yorumlarda Bukowski yi işaret ederek, doğuştan yetenekli olduğu gibi görüşleri gerek yazarken, gerek röportaj verirken aklından çıkarırsa eminim çok daha iyi sonuçlar elde edecek. Düşük beklenti tatmin edici sonuç. Karşımızda kesinlikle Canıgüz’ün düşündüğü gibi bir dahi yazar yok. Vaadettiklerini yerine getiren, zeki, esprili çalışkan bir yazar var aslında. Yazarın başarısını gölgeleyense zaten bu gösteriş merakı.Örneğin şifrelerle ilgili olarak koyduğu, kurguya pek az katkısı olduğu halde romanda dört sayfa yer kaplayan, bakın ben sayılardan matematikten de anlıyorum tarzı şifre oyunlarına hiç gerek yok.
Son olarak, Erdem’in toplantıda ifade ettiği gibi kahramanın tüm macera boyunca olaylar karşısında zihninden geçenlere tanıklık etmemizi sağlayan bir tür bilinçakışı tekniği romanı okunur kılan özelliklerden ve bu anlamda da başarılı. Romanı bitirdiğinizde bu tür bir romanın neden İletişim yayınevinden çıktığı sorunuza cevap almış oluyorsunuz. Temiz bir dil, başarılı bir kurgu işçiliği, türk edebiyatında az rastlanır bir türde eser (bilim kurgu) , şaşırtıcı bir son,sevimli göndermeler…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder